Avatar

Erol Ata Saat Koleksiyonu

@erolatasaatkoleksiyonu

Avatar

Başlangıç

1954 Sivas doğumluyum. 1977 yılında Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Bölümünden Yüksek Lisans derecesi ile mezun oldum. Diğer iki erkek kardeşimle birlikte Baba mesleği olan mobilyacılığı tercih etmem nedeniyle okul yıllarında da hem çalışıp, hem okudum. Mezun olduktan sonra iş hayatına atıldım. Evliyim. Yüksekokul mezunu, birlikte çalıştığımız bir kızım ve bir oğlum var.Ofis mobilyası ana işimiz. Bunun yanında koltuk başta olmak üzere oturma grupları üretimi, hastanelere yönelik medikal karyola vb. üretimi, madeni sac vb. satışı vb. faaliyet alanlarında da ortaklıklarımız vardır. Aynı zamanda Mali Müşavir olmam nedeniyle, bu firmalarda özellikle finans konusunda faaliyet sürdürmekteyim. İşimi çok seviyorum.Saat biriktirmeye 1990 yılında başladım. Başlangıçta belli bir sayıya erişebilmek için özellik ya da marka aramaksızın saat olan her şeyi alıyordum. Çoğunluğu işyerimizdeki odamda olmak üzere masa, duvar, kol saatlerinden oluşan 1250 yi aşan sayıda saate sahibim. Son 10 yıldır daha seçici davranıyorum. Masa ve duvar saatlerinde, özellikle mekanik saatlerde yoğunlaşıyorum. Tespit edebildiğim kadarıyla koleksiyonumda 250 yıllık köstekli (cep) saatlerim yanında 230 yıllık duvar ve grandfather modeli mobilyalı saatler de var. Ayrıca içlerinde (binary) ikili sayı sistemine göre çalışan, elektronik olarak tasarlanmış son derece modern tarzda saatlerim de var. ( örneğin; ters çalışan saat, 24 saatlik saatler, bilyeli saat, güneş saati, kum saati, atmosferik basınçla çalışan saat, bunlardan bazıları.)Koleksiyonuma maddi gücüm ve vaktim olduğu sürece devam etmek istiyorum. Şu anda yer sıkıntısı nedeniyle sergilemekte zorluk çekiyorum Sunay Akın’ın “Oyuncak Müzesi”ni örnek alarak ileride “Saat Müzesi”ne dönüştürme gayretindeyim.Saatlerimin tamir ve bakımını yapan çok iyi iki saat ustam var. Her türlü tamir ve bakımı onlara yaptırıyorum. Saatlerimle ilgili pek çok anım var. Özellikle hediye edilenlerin içlerinde bir kol saati benim için çok, çok özel. Bu saat Mali Müşavirimiz Bünyamin Öztürk tarafından hediye edildi. Benimle birlikte kol saati konusunda koleksiyona başlayan bu arkadaşımı beyin tümörü yüzünden geçen yıl kaybettik. Parasal değeri ne olursa olsun, sahip olduğum her saat benim için çok değerlidir. Hepsini aynı derecede seviyorum. Hepsinin bende ayrı bir anısı var.Zamanın kıymetini en iyi bilenlerden biriyim. Randevularıma hep zamanında katılmaya özen gösteririm. Aynı duyarlılığı karşı taraftan da beklerim.En beğendiğim saat çeşitleri mekanik olanlardır. Çünkü teknoloji öncesi el emeği ve uzun uğraşlarla meydana getirilmişlerdir. Her parçası bir tasarım harikasıdır. Yeni pilli saatlerin makineleri fabrikasyon olarak yapılmaktadır. Tasarım olarak güzel olanları varsa da benim favorim değildir. Özellikle son yıllarda ünlü saat firmaları yeni model (özellikle de kol saatlerinde) saatlerinde bunu yeniden uygulamaya başladılar. Koleksiyonlarına yeni katılanlarda kurmalı veya otomatik çalışan el emeği yoğun yeni modeller katıyorlar ve bunları çok yüksek fiyatlardan piyasaya sürüyorlar.Ben antika saat alırken yukarıda saymaya çalıştığım özelliklere dikkat etmeye çalışıyorum. Alışveriş yaptığım kişilerin güvenilirliği çok önemli. Genelde daha önce tanıdığım kişilerden alıyorum. Seçim yaparken bir çok kritere dikkat ederim. İnternetin yaygınlaşması ile saat konusunda da çok geniş bir platform oluştu. İşimden arta kalan zamanlarda genelde buraları takip ediyorum. Özellikle saat almak için seyahat etmiyorum. Ama yurt içi ve yurtdışı seyahatlerimde mutlaka saat alabileceğim mekânları ziyaret etmeye gayret ediyorum. Uzunca bir süredir Ankara Ayrancı Pazarında her ayın ilk Pazar günü düzenlenen Antika Pazarını kaçırmamaya çalışıyorum. Bu pazarda pek çok objenin yanında saatler de müşterilerin beğenisine sunuluyor. Pazardaki çoğu esnaf son derece dürüst ve samimidirler. Ben buradan önemli sayıda saat satın aldım.Ana işim mobilya olduğu için işyerleri ve evlerde saat kullanımının yaygınlaşmasından yanayım. Ancak insanlar ve özellikle yeni nesil cep telefonlarının yaygınlaşmasından sonra ayrıca bir saat taşımayı pek sevmiyorlar. Oysa benim için hala saat insan için en iyi arkadaştır. Avrupa’da çok yaygın olan büyük meydan saatlerinin Türkiye’de de yaygınlaşması en büyük dileğimdir.Bence her insanın bir hobisi olması şarttır. Böylece insanlar mevcut iş stresinden belli bir süre uzaklaşabiliyorlar. Bu sayede değişik ve çok değerli dostluklar edinebiliyorsunuz. Yine bu sayede sizin dışınızdaki ilgi alanları olan insanları da tanıma fırsatınız oluyor. Antika veya koleksiyon konusunda o kadar değişik obje biriktiren karşılaştım ki ben bile ilk duyduğumda şaşırıyorum. Ama kendilerini dinleyince hak veriyorum. Hobi olarak ta olsa bu tür bir uğraşı içinde olunmasını herkese tavsiye ederim. Ama bunları yaparken ölçülü davranmaya dikkat etmeli. Ana işinizden uzaklaşılmamalı, ailenizi ve çevrenizi rahatsız edecek noktaya getirmemeli.

Sponsored

You are using an unsupported browser and things might not work as intended. Please make sure you're using the latest version of Chrome, Firefox, Safari, or Edge.